Alexsandra Lewandowski ve Karol, Polonya’dan yola çıkarak kendilerini eşsiz bir yolculuğa bıraktılar. 6 yılda 50 ülke gezen çiftimiz, 5 kıta ve toplamda 150.000 kilometreden fazla yol yaptılar.
Tutkulu çiftimizin diğer gezginlerden bir farkı olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Bu gezginleri diğerlerinden ayıran fark; tüm bunları günde 8 dolar harcayarak yapmış olmaları. Nasıl dediğinizi duyar gibiyim, buyurun inceleyelim…
600 dolara satın aldıkları karavan ile ilk adımlarını atan çiftimiz, ayırdıkları bütçenin büyük bir kısmını karavana verdi. Tabii bu büyük masrafın dışında benzin masrafı da oluyordu. Benzin fiyatları diğer ülkelerdeki gibi uçuk rakamlar olmasa da 150 bin kilometre göz önüne alındığında azımsanmayacak derecede fazla oluyor.
Gezgin çiftimiz, “en büyük masrafımız benzin” diyerek yolculuklarını farklı insanlarla yaparak bu masraftan kurtuldu. Tamamıyla olmasa da büyük bir ölçüde azalttı diyelim, çünkü yakıt masrafını bölüştükleri zamanlarda oldu. Seyahat ettiği kişiler arasında kendi blog okuyucuları bile vardı.
Yolculuğun sürdürülebilmesi için günlük ihtiyaçları karşılamak adına gelir arayışına giren ikili, kartpostal satarak masraflarını karşılamaya başladılar.
Barınma masrafları yoktu. Dağda, bayırda uygun gördükleri yere çadır kurarak hem alttaki gibi manzaranın tadını çıkarttılar hem de masrafa girmediler.
Karınlarını doyurmak için yine hazıra konmak yerine kamp ateşi yakarak kendi yemeklerini pişirdiler. Eşsiz manzaralar karşısında yemeklerini yediler.
Marketten aldıkları ile yemeklerini yiyen çiftimiz “Avusturalya’da Kangru eti yedik, çünkü en ucuz oydu” diye belirtiyor.
Kötü sürprizler olmadı da değil. Karavanlarının arızalanması gibi durumlarda kendileri halletmeye çalıştılar. Çözemedikleri durumlarda ise işi ustalarına teslim ettiler. Onların gezginci ruhuna hayran kalan ustalar, çoğu kez onlardan ücret almamış. Bizde olsa ne olurdu biliyorsunuz 🙂
Yıkanma ve su ihtiyaçlarını ise karavanın üstündeki 150 litrelik su tankından gideren çiftimiz; yıkanma ihtiyaçlarını göletlerde, nehirlerde özetle temiz su bulduğu her yerde giderdiler.
Bus Around The World isimli bloglarından maceralarını internet buldukları her yerden yazan çift, artan takipçilerinin ardından Polonya’nın en çok okunan gezi bloğu olmayı başarmıştı. Artan popülerlik onlara çeşitli sponsorlar bulmalarına yaradı. Büyük masrafları sponsorları tarafından karşılanıyordu. Öyle ki Avusturulya’dan Amerika’ya geçişlerini sponsorlar üstlendi. Çiftimiz de bu iyilikleri karşılıksız bırakmayarak reklamlarını karavanın üzerinde taşımaya başladı. GoPro’dan bile destek almayı başaran çiftimiz, gelir konusunda sıkıntı yaşamamaya başladı.
Blog tutkusu günden güne arttı ve takipçilerinin de isteğiyle kitap yazmaya karar verdiler. Sponsorlar da bu konuda destek vererek ilk kitaplarını çıkardılar ve gelirleri daha da artmaya başladı. Kitabın popüler olmasından sonra çiftimiz ikincisini de çıkardı. Böylesine popülerlik onların çeşitli marka tanıtımlarında kullanmasına sebep oldu. Karavanları ile fotoğraf anlaşması yapan çift, maddi olarak sıkıntı çekmeden maceralarına devam ettiler.
Grafik tasarımcı ve bilişim uzmanı olarak da internet üzerinden çalışmaya devam ettiler… Tüm bunların özeti olarak çiftimiz tüm dünyaya 8 dolara böylesine bir turun imkansız olmadığını kanıtlamış oldu. Ayrıca çiftimiz, Sahra Çölü’nde nişanlanarak hayatlarını tümüyle birleştirme kararı aldı.
