Japonya’da Yüzen Güneş Enerjisi Santralleri Kullanılıyor

Enerji kaynakları hızla tükenirken, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakabilmek adına yenilenebilir enerjiye ilgi arttı. Bu alanda son olarak yüzen güneş enerjisi santralleri kullanılmaya başlandı.

Doğadaki tüm kaynakları sanki sonsuz ve bizim içinmiş gibi tüketiyoruz. Dur durak bilmeyen bu tüketim nedeniyle artık doğal kaynakların da sonuna yaklaşılıyor. Bu konuda son derece hassas çalışmalar yürüten Japonlar, özellikle Fukushima nükleer enerji santralinin yarattığı felaketten sonra yenilebilir enerji üretimini artırmaya çalışıyor. 2030 yılına kadar, yenilenebilir enerji üretimini 2 katına çıkarmayı hedefleyen Japonlar yüzen güneş enerjisi santralleriyle bu çalışmalarını hayata geçiriyor.

İlki 2015 yılında, ikincisi biraz daha büyük alan ayrılarak bu yıl ortasında açıldı. Üçüncüsü de dünyanın en büyük yüzen güneş enerjisi santrali adayı olarak bu yıl içerisinde açılması bekleniyor.

Güneş Enerjisi Üretim Yöntemleri

Güneş enerjisinin kullanılması iki şekilde mümkün oluyor. Biri direk olarak fotovoltaik yöntem diğeri ise dolaylı olarak yoğunlaştırılmış güneş enerjisi. Bu yöntemlerle güneş ışığı, elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Fotovoltaik yöntemde güneş ışınları, fotovoltaik etkilerle direk elektrik akımına dönüştürülürken, yoğunlaştırılmış güneş enerjisi yönteminde lensler ve aynalar kullanılıyor. Bu lens ve aynalar büyük alandaki güneş enerjisini küçük bir ışın demetine çevirmeyi sağlıyor.

Fotovoltaik Yöntem

Bu yöntemi kullanarak güneş enerjisini direk elektrik enerjisine çevirmek için yarı iletken maddelere ihtiyaç duyuluyor. Biyokimya, fizik ve elektrokimya alanında fotovoltaik yöntem 50 yıldan beri güvenli ve temiz olmasından ötürü yaygın olarak kullanılıyor. Almanya hükümetinin 2000 yılında 100.000 güneş çatısı yapmaya karar verdiğindeyse seri üretime başlanmıştı. Rüzgar enerjisi ve hidroelektrik enerjisinden sonra fotovoltaik yöntem, yenilenebilir enerji adına oldukça önem taşıyor. Şuana kadar yaklaşık 100 ülkede kullanılıyor.

Yüzen Panellerin Avantajları

Güneş enerji santrallerinin su üzerinde kullanılır hale getirilmesi kara parçası bulmanın zorlaştığı ülkelerde büyük fayda sağlıyor. Japonya gibi çok fazla şehre sahip kalabalık ülkelerde bu sorunla karşılaşıldığında, yüzen paneller rahat bir çözüm oluyor. Üstelik yüzen enerji santrallerinin, karadakilere göre %11 oranında daha avantajlı olduğu biliniyor.

Güneş panelleri deniz suyu sayesinde daha soğuk bir seviyede kalabileceği için, panellerin etkisi ve ömürlerinin artmasında faydalı oluyor. Aynı zamanda üretilen yüzen güneş panelleri baraj gölünde suyu buharlaştırıyor. Böyle olunca deniz yosunlarını büyümesi engelleniyor ve barajların da daha sağlıklı, fazla kapasiteli olması mümkün oluyor.

Japonya, bu konuya gerçekten de fazlaca yoğunlaşarak 1990 yılından beri yaptığı çalışmalarıyla en çok enerji tüketen 4. Dünya ülkesi olmasından da ötürü yenilenebilir enerjiye yoğunlaşmış durumda.

Hyogo Prefecture İstasyonu

Japonya’daki ilk yüzen güneş istasyonu olarak 2015 yılında kullanıma başladı. Buradaki baraj gölleri çok sayıda suyolu ve tarıma yönelik kullanıma ev sahipliği yaptığı için yüzen güneş panellerinin geliştirilmesi, kurulması son derece kolay oldu.

İstasyon uzunluğu 333 metre ve 77 metre genişliğe sahip yani 25.000 metrekarelik alanda hizmet sunuyor. İstasyonda toplam 9.072 adet panel bulunmakta ve 2.3 MW enerji elde edilmekte.  Bu miktar, 1 yıl boyunca 820 eve yetecek enerjiye karşılık geliyor.

Chiba Prefecture Mega İstasyonu

Hyogo İstasyonu’ndan biraz daha büyük olan Chiba Prefecture Mart ayında kullanıma açıldı. Burada da 50.000 panel kullanılmakta ve 180.000 metrekarelik alanda hizmet sunmakta. Yıllık 15.635 megawatt enerji üreten istasyon sayesinde 5.000 evin bir yıl boyunca ihtiyacı olan enerjiyi karşılayabiliyor!

Her alanda bir değil, onlarca adım önde olan Japonlar, yenilenebilir enerji kaynakları adına yaptıkları çalışmalarla çevreye ve gelecek nesillere ne kadar duyarlı olduklarını gösteriyor.