Grafen yönteminin yaygınlaşıyor olması teknolojinin çok başka boyutlara taşınmasını sağlayacak. Yakın gelecekte grafen teknolojisi sayesinde bükülebilir, esnek ve saydam tercihler yapılabileceği için insanlara da birçok imkan sağlanmış olacak.
Karbon atomun bal peteği örgüsüne sahip yapılarından bir tanesi de grafen olarak adlandırılır. Çelikten yaklaşık olarak 300 kat çok daha sağlam olan grafen, planların istenen şekilde gitmesi durumunda teknolojide yepyeni bir boyut yaratabilir. Birçok araştırmaya göre de bu durum kanıtlanmış ve grafen teknolojisinin gelecekte son derece önemli bir yere sahip olacağı saptanmış.
Grafenin hayatımıza girişi 2004 yılında gerçekleşti. Andre Geim ve Konstantin Novoselov isimli bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan grafen sesini pek duyuramamış olsa da yakın gelecekte adından sıkça bahsettirecek gibi görünüyor.
Grafenden üretiliyor olan grafen aerojel saf hali ile kendisinden 40 bin kat ağır cisimleri taşıma özelliğine sahip. 2 santimetrekarede 1 tondan daha fazla darbeye dayanıklı olan grafen ayrıca saf boyutunun % 5 boyutuna kadar da sıkıştırılabiliyor.
Grafen bilinen ilk iki boyutlu malzeme olarak biliniyor ve bu özelliği ile birçok teknolojide kullanım imkanı sağlayabiliyor. Başta karbon nanotüpler yani grafenin rulo haline getirilmiş hali sağlık ve elektronik alanlarda oldukça sık bir şekilde kullanılıyor. Ancak grafen teknolojisi bundan daha fazlasına olanak tanıyor!
Yüksek ısıya dayanıklı olması nedeni ise grafenin savaş sanayisinde asker zırhı ve tank üretimi adına kullanılabileceği düşünülüyor. Bunun yanı sıra kağıt gibi ince cep telefonları, oldukça kısa bir sürede şarj edilen piller ve bunun gibi çözümlerde kullanılabilir.
Maddeyi bulan ikili şu anda University Of Manchester bünyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Eğer çalışmalar hedefe ulaşırsa belirli bir şekli olmayan yani hacimsiz eşyalara sahip olabileceğiz.
Grafenin başlıca kullanım alanları ise şu şekilde:
- Hacimsiz, kağıt gibi ince ve bükülebir cep telefonları üretilecek
- Vücuttaki nöronlara yani sinir hücrelerine doğrudan bağlanan biyonik cihazlar üretilecek. Zira günümüzde cihazlar dolaylı şekilde insan vücuduna adapte olabiliyor
- Savaş sanayisinde kullanılabilecek her ısıya dayanıklı zırh, kalkan ve tanklar üretilecek. Bu ürünler füze ve roket gibi silahlardan gelen saldırıları önleyici nitelikte olacak
- Çelikten 300 kat daha sağlam olduğu için hafif ve çok daha sağlam hava araçları üretilecek
- Elektronları bugüne dek hiç olmadığı kadar hızlı taşıması nedeni ile olabilecek en kısa süre içerisinde şarj imkanı sağlayacak piller ve batarya teknolojisi ortaya çıkacak. Yani bataryaların yerini süperkapasitörler isimli cihazlar alabilir
- Yine çelikten 300 kat daha sağlam olduğu için sağlık, spor ve bunlar gibi birçok alanlar çok daha sağlam, bükülebilir ve hafif işlevsel aletler üretilebilecek.
Kısacası grafen teknolojisi yakın gelecekteki hayatımızda son derece önemli bir yer edinecek. Bilim kurgu filmlerinde görüp hayrete düştüğümüz o sahneler gerçek olacak bile diyebiliriz. Elbette bu duruma şaşmamak gerek. Zira teknolojinin geldiği nokta gerçekten de inanılmaz!