Sürekli olarak hidrojen üretiyor olan özel topaklar drone üretiminde kullanıldı. Böylece saatlerce uçabilen ve hidrojenle çalışabilen drone üretildi. Bu yeni yakıt ile saatlerce şarj olmak zorunda olan dronelar piyasadan silinecek gibi görünüyor.
Son yılların popüler araçlarından bir tanesi olan drone araçlar, birçok teknoloji firmasının yeni gözdesi haline geldi ve bu firmalar drone üretimi yapmaya başladı. Farklı kullanım şekilleri, farklı boyut ve farklı yapılara sahip olan bu droneların en büyük ve ortak sorunu ise ne yazık ki yakıt kapasitesi. Boyut açısından yeterince büyük olmayan dronelar bu şekilde büyük bir bataryaya da sahip olamıyor. Böylece ortaya şarj problemi çıkıyor ve uçuş süresi de beklentileri karşılamıyor. Bu nedenle de bataryası küçük olan bu dronelar saatlerce şarj edilmek zorunda kalıyor.
Bu durumu tersine çevirmek isteyen SAMS yani Scottish Association for Marine Science adlı ekip hidrojenle çalışabilen drone üretmeyi başardı. Ancak drone üzerinde hidrojen yakıt denemesi yapan ilk ekip Scottish Association for Marine Science değil. Dronelar ilk geliştirildiğinde hidrojen ile çalışıyorlardı ancak boyut açısından küçük olan dronelar için yeteri kadar hidrojen gazı depolanamıyordu ve bu da son derece büyük bir sorundu.
Sorunun kaynağının depo alanı olduğu anlaşılması ardından harekete geçen ekip bu konuda sıkı çalışmalar yaptı. Sonrasında ise ısıtıldığı anda hidrojen gazı salınımı gerçekleştiren topakları üretmeyi başardı. Bu da küçük boyutlu olan dronelar için büyük bir yakıt müjdesi oldu.
Bahsi geçen topaklar çok az bir ısı sayesinde içerisinde yer alan sıkıştırılmış hidrojen gazını dışarı salma özelliğine sahip. Böylece çok daha uzun süreli bir yakıt sağlanabiliyor. İşte bu teknoloji ile hidrojenle çalışan drone üretmeyi başarmış olan Scottish Association for Marine Science ekibi tarafından yapılan açıklamalara göre yeni üretmiş oldukları drone’un tam tamına 2 saat boyunca havada kalabildiğini söyledi.
Günümüzde üretilmekte olan dronelar sadece birkaç dakika havada kalabiliyor ve bu da aslında kullanım açısından son derece büyük bir dezavantaj. Üstelik bu kullanım sonrasında saatlerce şarj olmaları gerekiyor. Hidrojenle çalışan drone üreterek tüm bu sorunları üreterek ortadan kaldırmayı başaran ekip, ürettikleri drone’un 2 saat havada kaldıktan sonra yakıtının değişmesi ile tekrar işlev gösterebildiğini söylüyor. Yani bu durum tahmin edebileceğiniz üzere piyasadaki droneların sonunu getirecek gibi görünüyor.
Tahminlere göre ileriki zamanlarda hidrojenle çalışabilen drone modellerini sık sık göreceğiz. Ancak elbette akıllardaki en büyük soru hidrojenle yapılan yakıtın fiyatı. Düşünüldüğünde dronelar için gereken hidrojen topakları hidrojenden daha pahalı olamaz. Bu nedenle aslında yeni drone yakıtının fiyatı hususunda büyük endişelere gerek yok. Bakalım ilerleyen günler bizlere neler gösterecek?
